
One Piece Nedir?
One Piece, Eiichiro Oda tarafından 1997 yılında yazımına ve çizimine başlanan, günümüzde ise hala devam eden bir manga serisidir. Aynı isimli animesi ise Toei Animation tarafından 1999 yılında başlamış ve günümüzde hala devam etmektedir. Ekim 2024’te yayınlanan 1222. bölümün ardından, Toei Animation 6 aylık bir ara vermiştir ve animesini Nisan 2025 civarında geri dönmesi beklenmektedir. Kısacası, One Piece hem manga hem de anime olarak devam eden ve muhtemelen uzun bir süre daha devam edecek bir seridir.
Evren
One Piece, kendine ait bir evrene sahip. Bu evren, temelde dört deniz ve bu denizlerin ortasında kalan bir beşinci deniz üzerine kurulu. Bu dört deniz yönlere göre isimlendirilmiş: Doğu Mavi, Batı Mavi, Güney Mavi ve Kuzey Mavi. Ortada yer alan denizin genel adı ise Grand Line olup, bu denizin ikinci yarısı ise Yeni Dünya olarak adlandırılmaktadır. Kısacası, evren beş deniz ve sayısız adadan oluşuyor. Bizim dünyamızdaki büyük kıtalar One Piece’te yok; bunun yerine irili ufaklı yüzlerce ada bulunuyor. Hikayenin temelinde korsanların yer aldığını düşündüğümüzde, evrenin ve hikayenin uyumu oldukça başarılı. Bence One Piece evreni, tasarım açısından muazzam olmasa da hikayeye tam anlamıyla uyan bir evren.
One Piece Hikayenin Başlangıcı

Hikayemiz başlamadan 25 yıl önce, Korsanlar Kralı Gold Roger idam edilir. Roger’in son sözleri ise şöyledir: “Hazinem mi? Gidin bulun! Hepsini orada bıraktım”. Böylece Büyük Korsanlar Çağı başlar ve birçok insan, Roger’in hazinesini bulmak için denizlere açılır. Amaçları hem dünyanın en büyük hazinesini ele geçirmek hem de Korsanlar Kralı unvanını almaktır.
Ana karakterimiz Monkey D. Luffy’de bu unvanın peşinden giden gençlerden biridir. Ancak hikayeye tam olarak geçmeden önce One Piece’in güç sisteminden bahsetmemiz gerekir. Böylece olayın kalanını anlamanız daha kolay olacaktır. One Piece’te, insanlara birbirinden farklı güçler kazandıran Akuma no Mi yani Şeytan Meyvesi adı verilen meyveler vardır. Bu meyveleri yiyen kişiler, bir hayvana dönüşmekten depremler yaratmaya kadar farklı farklı güçler kazanabilirler.
Luffy, bu meyvelerden biri olan Gomu Gomu no Mi yani Lastik Lastik Meyvesini yemiş 17 yaşında bir gençtir. Luffy, çocukluğunda Shanks isimli bir korsanla tanışır ve ondan derinden etkilenir. Hem Shanks’ın etkisi hem de özgürlüğe olan düşkünlüğü nedeniyle, zamanı geldiğinde denizlere açılmaya ve büyük bir korsan olmaya karar verir. Amacı ise Korsanlar Kralı olmaktır. Yola çıkma zaman gelir; 17 yaşında ufacık bir sal ile denize açılır. Hikayemiz temel olarak burada başlar. Ardından, Luffy’nin hayalini kurduğu tayfayı yavaş yavaş toplamaya başladığını izleriz. Birçok adaya giderler ve insanlara yardım ederler. O adalardaki kötü korsanlarla savaşır, onları yenerler; One Piece’in formatı temelde bu şekildedir. Tayfayı tanıtmakta da fayda olabilir, ancak hala bilmeyen insanlar olabileceğinden, sadece ilk birkaç üyeyi tanıtıp geçeceğim.
Roronoa Zoro, Luffy’nin sağ kolu olarak nitelendirilebilir. Zoro, samuray öğretisine sadık, onurlu bir kılıç ustasıdır ve aynı zamanda tayfanın ilk üyesidir. Tayfanın keskin nişancısı Ussop, korkak biridir ve amacı denizin cesur savaşçısı olmaktır. Sanji, tayfanın aşçısı olup, güç bakımından üçüncü adamıdır. Nami ise tayfanın rotacısıdır. İlk 100 bölüm içinde tayfaya katılanları bu şekilde özetleyebiliriz. Bundan sonrasını ise izleyip görmenizde fayda var.
Animasyon Kalitesi
Gelelim animasyonlara. Şimdi, şöyle bir gerçek var ki One Piece yaklaşık 25 yaşında bir seri. Bu da demek oluyor ki, her sezon ve her bölüm animasyonların aynı kalması mümkün değil. Bu yüzden animasyonları değerlendirmek zor. İlk bölümler için, yeni başlayan birine animasyonlar oldukça eski gelebilir ki bu da tamamen doğal. Son bölümler içinse, bazen animasyonlar oldukça kötüleşiyor, bazen de çok iyi iş çıkardıkları oluyor. Yani One Piece animasyonları için en doğru tabir “gelgitli” olacaktır gibi geliyor bana. One Piece, kesinlikle animasyon için izlenecek bir seri değil, bunu da belirteyim. Zaten bu kadar uzun soluklu bir seride muhteşem animasyonlar beklemek biraz zalimlik olur. Serinin animasyon görüntüsünden ziyade asıl sorun, animenin mangaya yetişme korkusu nedeniyle bölüm içi bolca filler ile dolu olması. Son bölümde bu konuda fikirlerimi detaylan1dıracağım, o yüzden oraya göz atmanızda yarar var.
Müzikler ve Seslendirme
Seslendirme ve müzikler meselesine gelince, durum animasyondan farklı. One Piece’te, ses sanatçılarının büyük çoğunluğunun çok iyi iş çıkardığını söyleyebilirim. Özellikle Tanaka Mayumi’nin, yani Luffy’nin sesini baya beğeniyorum. Bu arada evet, Luffy’i bir kadın seslendiriyor ki bu sektörde yaygın bir şey. Diğer ses sanatçıları da başarılı ama genel olarak en başarılı olanlar, tayfamızı seslendirenler diyebiliriz. Opening ve endingler ise gayet iyiler. Özellikle birkaç tane openingi açar açar dinlerim. OST kısmı ise yine animasyon gibi; bazı yerlerde çok iyi, bazı yerlerde ise idare eder denebilir.
One Piece İzlemeye Değer Mi?

Ben bu konuda tam anlamıyla objektif olamayacağım sanırım ama önemi yok çünkü neticede kendi fikirlerimi paylaşıyorum. One Piece’i hem mangada hem de animede güncel olarak takip ediyorum. Bu nedenle biraz farklarına değinip, hangisinin daha iyi olduğundan da kısaca bahsetsem iyi olacak.
One Piece mangası, hayatımda okuduğum ve en keyif aldığım mangalardan biri. Oda, gerçekten iyi bir yazar. One Piece’te bunca yıldır hala açıklanmayan, gizemli tonlarca şey var. İnsanın okudukça okuyası geliyor. Anlayacağınız üzere benim açımdan manga daha iyi diyebilirim. Bunun ilk sebebi animede, mangada olmayan filler sahnelerin çokluğu. Bakın, filler bölüm demiyorum, sahne diyorum. Yani gerçekten kritik bir anda mangadan bağımsız, sadece animede bulabileceğiniz diyaloglar mı dersiniz, abuk sabuk komedi sahneleri mi dersiniz… bunlardan tonla var. İkinci sebep ise manganın kalite olarak neredeyse hep aynı çizgiyi koruması. Yukarıda da değindiğim gibi animesi zaman zaman çok iyi, zaman zamansa kötü olabiliyor. Bunların hepsini genel değerlendirdiğimde, ben mangadan yanayım diyebilirim.
Peki, diyeceksiniz ki animeye niye 8,5 puan verdin. Şöyle ki efendim, benim için One Piece’in nostaljik yeri bambaşka. Yaklaşık 16-17 senedir takip ediyorum bu seriyi. İyisiyle kötüsüyle alır, bağrıma basarım yani. Evet, animede beğenmediğim şeyler var, yok değil. En basiti bazı bölümlerde çok gereksiz kullanılan efektler insanı irite edebiliyor. Ya da bolca filler sahne de aynı şekil. İşte bu noktada size bir tavsiyem var: O da One Piece’i “One Pace” şeklinde izlemeniz. Ne mi bu One Pace? One Pace; bir grup insanın oturup, One Piece’teki filler sahneleri kesip, One Piece’i mangaya en uygun hale getirerek paylaşması diyebiliriz. Böylece hem süre olarak daha kısa hem de mangaya bağlı kalan daha sade bir anime izlemiş oluyorsunuz. One Piece’e göre kaybınız da olmuyor yani. Bugün başlayacaksanız, bence direkt One Pace olarak başlamanız daha doğru olacaktır. Yaklaşık ilk 1000 bölüm Türkçeye çevrilmiş olarak da mevcut, tavsiyemdir. İlla One Piece izleyeceğim diyorsanız, yine de bir göz atıp, karşılaştırma yapmanızda fayda var.
Gelelim o soruya: One Piece izlenir mi? Buna cevabım hem evet hem de hayır. Şöyle ki eğer manga okumayı seven biriyseniz, önce mangasını okuyun, sonra da animesine göz atıp kararaa varın derim. Yok, manga okumak sizlik değilse ve vaktiniz de varsa animesine başlayabilirsiniz.
One Piece'i Kimler İzlemeli?
✔ Uzun soluklu ve derinlikli hikâyeleri sevmek isteyenler için One Piece kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım.
✔ Karakter gelişimine önem vermek isteyenler, serinin her bir üyesinin zamanla nasıl değiştiğini görmekten büyük keyif almak mümkün.
✔ Güçlü dostluk ve macera temalarına ilgi duymak isteyenler için harika bir seçim.
✔ Mizah ve aksiyonu dengeli bir şekilde harmanlayan bir hikâye izlemek isteyenler için ideal.
✔ Teoriler üretmek ve gizemleri çözmek isteyenler, Oda’nın ustaca yerleştirdiği ipuçlarından büyük keyif almak mümkün.
✖ Kısa ve hızlı ilerleyen hikâyeleri tercih etmek isteyenler, One Piece’in uzun anlatım tarzına alışmakta zorlanmak mümkün.
✖ Daha karanlık ve ciddi tonlu animeleri izlemek isteyenler, serinin yer yer absürt ve mizahi yapısını fazla hafif bulmak mümkün.
✖ Net bir güç dengesi beklemek isteyenler, karakterlerin bazen değişken güç seviyelerinden dolayı hayal kırıklığı yaşamak mümkün.
✖ İlk bölümlerdeki eski çizim tarzına takılmak isteyenler, animenin ilerleyen kısımlarına ulaşmadan bırakmak mümkün.
✖ Sürekli yüksek tempolu dövüş sahneleri görmek isteyenler, zaman zaman hikâyeye odaklanan yavaş tempolu bölümlerden sıkılmak mümkün.
Kaleminize sağlık ✨ Çok keyifle okudum. Hiç izlemeyene göz korkutucu gelebilir ama bir anda 40.bölümde buldum kendimi. Su gibi akıyor zaten izledikçe neden efsane olduğunu anlarsınız. Detaylı anlatışın için çokça teşekkürler 🤩
Okumaktan keyif aldıysanız ne ala, asıl ben teşekkür ederim güzel yorumlarınız için 😇