BokuYaba: Tatlı mı, Cringe mi?

Başlıklar

BokuYaba Nedir?

Künye Bilgileri

BokuYaba; Poster
★★★★★★★★★★
★★★★★★★★★★
Alternatif Adları:
BokuYaba
The Dangers in My Heart
僕の心のヤバイやつ
Kaynak:
Manga
Mangaka:
Norio Sakurai
Stüdyo:
Shin-Ei Animation
MAL:
MAL
AniList:
AniList
Demografi:
Shounen
Sezon Sayısı:
2
Bölüm Sayısı:
12 I 13
Sezon:
Bahar 2023
Kış 2024
Devam Durumu:
Belirsiz

Herkesin içinde kimseye göstermediği, belki de kendisinin bile tam olarak anlamlandıramadığı gizli bir dünya vardır. Peki ya bu iç dünya, karanlık fanteziler ve sosyal kaygılarla doluysa? Boku no Kokoro no Yabai Yatsu, ya da hayranları arasında bilinen kısa adıyla BokuYaba, tam da bu hassas noktadan yola çıkarak bizi ortaokul sıralarında geçen sıra dışı bir yakınlaşma hikayesine davet ediyor.

Bu anime, sınıfın popüler ve hayat dolu kızı ile onu saplantı haline getirmiş, iç dünyasında karanlık planlar kuran bir gencin gözünden anlatılıyor. İlk bakışta rahatsız edici olabilecek bu başlangıç, aslında önyargıların ne kadar yanıltıcı olabileceğini ve en beklenmedik kalplerde bile sevginin nasıl filizlenebileceğini gösteren dokunaklı bir öyküye dönüşüyor. Seri, sosyal anksiyetenin, ergenlik sancılarının ve kendini keşfetmenin en saf halini, içten bir mizah ve sıcacık bir romantizmle harmanlayarak sunuyor.

Evren

Bokuyaba; Alt Kapak

BokuYaba‘nın dünyası, bizlere son derece tanıdık bir zemin sunar: günümüz Japonyası’nda sıradan bir ortaokul ve onun çevresi. Seride fantastik veya doğaüstü hiçbir unsur bulunmaz. Olaylar, hepimizin bildiği okul koridorlarında, kalabalık sınıflarda, sessiz kütüphanede ve karakterlerin eve yürüdüğü banliyö sokaklarında geçer. Bu bilinçli sadelik, serinin en önemli yapı taşlarından biridir. Dış dünyayı olabildiğince gerçekçi tutarak, hikayenin asıl odak noktası olan karakterlerin karmaşık ve çalkantılı iç dünyalarına sağlam bir zemin hazırlar.

Animenin atmosferi ise bu sıradan mekanları, karakterlerin duygusal merceğinden yansıtarak zenginleştirir. Okulun gürültülü ve enerjik ortamı, zaman zaman bir karakter için bunaltıcı bir sosyal baskı alanına dönüşebilirken, okul kütüphanesinin sessizliği ise güvenli bir sığınak hissi yaratır. Seri, mekanları sadece birer arka plan olarak kullanmaz; onları karakterlerin ruh hallerini, kaygılarını ve anlık mutluluklarını yansıtan birer tuvale dönüştürür. Bu sayede BokuYaba, en basit okul gününü bile izleyici için duygusal olarak anlamlı bir deneyim haline getirir.

Hikaye

Bokuyaba; Anna & Ishikawa

Hikayemiz, ortaokul öğrencisi Kyotaro Ichikawa’ya odaklanıyor. Ichikawa, sosyal çevresinden kopuk yaşayan, sınıf arkadaşlarını içten içe küçümseyen ve kendisini karanlık fantezilere adamış bir gençtir. Bu rahatsız edici dünyasının merkezinde ise sınıfın en popüler ve güzel kızı, aynı zamanda amatör bir model olan Anna Yamada vardır. Ichikawa, Yamada’yı saplantılı bir şekilde gözlemler ve kütüphanedeki ansiklopedilerden öğrendiği bilgilerle onu nasıl alt edeceğinin hayallerini kurar.

Ancak Ichikawa’nın bu tek taraflı ve çarpık gözlemi, Yamada’nın gerçek kişiliğiyle tanışmasıyla temelinden sarsılır. Okulun en zarif kızı sandığı kişinin, aslında kütüphanede gizlice abur cubur yiyen, arkadaşlarıyla şakalaşırken sesli kahkahalar atan ve oldukça sakar biri olduğunu fark eder. Yamada’nın bu beklenmedik, filtresiz ve insani halleri, Ichikawa’nın ona karşı zihninde kurduğu karanlık imajı yavaş yavaş parçalamaya başlar. Başlangıçtaki kötücül ilgi, yerini istemeden de olsa bir meraka bırakır.

İşte BokuYaba‘nın hikayesi tam bu kırılma noktasında başlar. Ichikawa’nın kalbindeki bu “tehlikeli” ve karanlık hisler, Yamada’nın saf ve önyargısız doğasıyla karşılaştığında neye dönüşecektir? Birbirinden bu kadar farklı iki insanın yolları, okul kütüphanesinin sessizliğinde gerçekten kesişebilir mi? Ichikawa, kendi içindeki karanlıkla yüzleşip dış dünyaya bir adım atma cesaretini bulabilecek midir? Seri, bu soruların cevabını ararken izleyiciyi hem gergin hem de bir o kadar tatlı bir yolculuğa çıkarıyor.

Animasyon Kalitesi

BokuYaba‘nın animasyonu, Shin-Ei Animation stüdyosunun elinden çıkmış ve serinin duygusal tonunu yansıtmada kilit bir rol üstleniyor. Bu seride gösterişli aksiyon sahneleri veya göz alıcı görsel efektler aramamak gerekiyor. BokuYaba, gücünü bunlardan ziyade karakterlerin en hassas duygu geçişlerini, içsel monologlarını ve aralarındaki mesafenin santim santim nasıl kapandığını görsel olarak anlatmaktan alıyor.

Karakter tasarımları, mangaka Norio Sakurai’nin orijinal çizimlerine sadık kalarak o yumuşak ve sevimli estetiği başarıyla ekrana taşıyor. Özellikle Yamada’nın sürekli değişen canlı mimikleri ve Ichikawa’nın genellikle saçlarının arkasına gizlenen, ancak nadiren ortaya çıktığında çok şey anlatan gözleri, karakterlerin kişiliklerini mükemmel bir şekilde özetliyor.

Serinin görsel atmosferini tanımlayan en önemli unsurlardan biri de kesinlikle kullanılan renk paleti. Sahnelerin büyük çoğunluğunda izleyiciyi karşılayan sıcak ve pastel tonlar, hikâyenin genel olarak samimi ve iç ısıtan doğasını pekiştiriyor. Özellikle iki karakterin yakınlaştığı veya duygusal bir an yaşadığı kütüphane sahnelerinde kullanılan yumuşak aydınlatma, bu anların etkisini daha da artırıyor. 

Bu genel sıcaklığın aksine, Ichikawa’nın kendi zihnindeki karanlık fantezi anlarında ise renk paleti bilinçli olarak değişiyor. Bu sahnelerde daha keskin gölgeler ve karamsar tonlar kullanılarak onun iç dünyası ile gerçek dünya arasına net bir görsel çizgi çekiliyor.

Genel temposu sakin ilerlese de akıcılık ve teknik detaylar, BokuYaba‘nın durağan bir seri olduğu yanılgısını ortadan kaldırıyor. Animasyon, özellikle karakterlerin ani duygu patlamalarında veya fiziksel komedi anlarında fark edilir derecede akıcı hale geliyor. Yamada’nın enerjik bir şekilde yaptığı sakarlıklar veya Ichikawa’nın panik içindeki abartılı tepkileri, özenli ve dinamik bir animasyonla hayat buluyor.

Seri, kamerasını da oldukça zekice kullanıyor; sık sık karakterlerin elleri, gözleri veya küçük jestleri gibi detaylara odaklanarak söze dökülmeyen duyguları izleyiciye aktarıyor. CGI kullanımını ise son derece minimal ve göze batmayacak şekilde ayarlamışlar. Genellikle arka plandaki bazı cansız nesnelerle sınırlı tutulan bu teknoloji, serinin bütüncül ve çizim odaklı sanat tarzıyla asla çatışmıyor.

Seslendirme ve Müzikler

BokuYaba‘nın atmosferini ve duygusal derinliğini tamamlayan en kritik unsurlardan biri de serinin işitsel dünyası. Seslendirme performansları, karakterlerin özünü yakalamadaki başarısıyla özellikle öne çıkıyor. Kyotaro Ichikawa’yı seslendiren Shun Horie, karakterin içe dönük ve güvensiz yapısını, çoğu zaman kendi kendine yaptığı mırıltılarla ve panik anlarındaki kesik nefesleriyle son derece inandırıcı bir şekilde aktarıyor. 

Anna Yamada’ya hayat veren Hina Yomiya ise karakterin enerjisini ve çocuksu neşesini, abartıya kaçmadan samimi bir tonda yansıtmayı başarıyor. İki başrol ses sanatçısı arasındaki kimya o kadar kuvvetli ki diyaloglarındaki en küçük duraksamalar bile anlam kazanıyor ve ilişkilerinin gelişimini doğal hissettiriyor.

Serinin OSTleri, A Silent Voice ve Chainsaw Man gibi projelerdeki çalışmalarıyla tanınan Kensuke Ushio’nun imzasını taşıyor. Ushio, bu seri için de kendine has minimalist tarzını konuşturmuş. Besteler, genellikle ön plana çıkıp sahneyi domine etmek yerine, piyano ve hafif elektronik tınılarla sessizliği ve karakterlerin duygusal durumunu nazikçe destekliyor. Müzikler, diyalogların olmadığı anlarda Ichikawa’nın içsel kaygılarını veya Yamada ile yan yana yürüdüğü anlardaki o tarif edilemez huzuru notalara dökerek atmosferi derinleştiriyor.

Opening ve ending parçaları da her iki sezon boyunca serinin ruhunu yansıtan son derece isabetli seçimler olarak öne çıkıyor. İlk sezonun açılışındaki Yorushika imzalı “Shayo”, melankolik ama umut dolu tınılarıyla Ichikawa’nın iç dünyasını yansıtıyor, kapanıştaki Kohana Lam imzalı “Suu Sentimental” ise hikayenin tatlı ve masum yönünü vurguluyordu.

İkinci sezon da bu tematik uyumu devam ettiriyor. Atarayo’nun seslendirdiği “Boku wa…” parçası, karakterlerin artan duygusal derinliğini ve kırılganlığını yansıtan bir opening sunuyor. Endingde ise yine Kohana Lam’in “Koi Shiteru Jibun Sura Aiserunda” şarkısını duymak, seriye işitsel bir devamlılık hissi katıyor. Bu parça da karakterlerin ilişkisindeki ve kendilerini kabullenişindeki ilerlemeyi kutlayan tonuyla hikayenin gelişimini mükemmel bir şekilde özetliyor.

Kişisel Değerlendirme

Bokuyaba; Alt Kapak

Boku no Kokoro no Yabai Yatsu, çıktığı dönemden beri hem popülerliği hem de aldığı yüksek puanlarla sürekli radarımda olan bir seriydi. Ancak o sıralar bir romantik komedi izleme modunda olmadığımdan kendisini sürekli erteliyordum. Son zamanlarda bu türe yeniden şans vermeye başlayınca, listemdeki ilk hedeflerimden biri doğal olarak BokuYaba oldu ve iki sezonu art arda bitirdim.

Serinin hikayesi, onu benzerlerinden ayıran en güçlü yanı. Başlangıçta Ichikawa’nın karanlık fantezilerini görmek, izleyici için tuhaf bir deneyim olabilir. Ancak hikaye ilerledikçe bu durumun, aslında bir gencin sosyal anksiyete ve yalnızlıkla başa çıkmak için yarattığı bir savunma mekanizması olduğu ortaya çıkıyor.

Serinin sosyal fobiyi, utanç duygusunu ve ergenlik krizlerini abartıdan uzak, son derece incelikli bir dille işlemesi, onu benzerlerinden ayıran en değerli katmanlardan biri. Bu cesur başlangıç, basit bir okul romantizminden çok daha derin, psikolojik bir büyüme öyküsünün kapılarını aralıyor.

Karakterler ise bu hikayenin kalbini oluşturuyor. Ichikawa ve Yamada, son zamanlarda gördüğüm en iyi yazılmış anime ikililerinden biri. Ichikawa, sadece utangaç bir çocuk değil; onun iç sesini ve dünyaya karşı güvensizliğini iliklerimize kadar hissediyoruz. Yamada da yalnızca enerjik ve popüler bir kız değil; başkalarının göremediği bir hassasiyete ve anlayışa sahip. İkisinin arasındaki kimya o kadar doğal ve güçlü ki, en küçük etkileşimleri bile büyük bir anlam taşıyor.

Bu karakter dinamiği, akla ister istemez My Dress-Up Darling’deki Gojo ve Marin ikilisini getiriyor. Orada da benzer bir “içe kapanık erkek ve popüler kız” yapısı vardı. Ancak iki seriyi ayıran en temel nokta, karakterleri birleştiren unsur. My Dress-Up Darling, ikiliyi bir hobi ve ortak bir amaç etrafında birleştirirken, Bokuyaba‘nın odak noktası tamamen psikolojik ve duygusaldır. Buradaki bağ, bir proje üzerinden değil, Yamada’nın yargısız samimiyetinin, Ichikawa’nın kaygı dolu iç dünyasına yavaş yavaş sızmasıyla kurulur.

Animenin tonunu belirleyen önemli bir unsur da mizah anlayışı. Özellikle ilk bölümlerde, Ichikawa’nın zihnindeki senaryolar üzerinden ilerleyen bir kara mizah ve onun sosyal beceriksizliklerinden doğan keskin bir utanç komedisi (cringe comedy) hakim. Hikaye ilerledikçe ve karakterlerin ilişkisi sıcaklaşınca bu mizah yumuşasa da serinin o kendine has garip ama samimi havasını korumaya devam ediyor. Bu komedi, yoğun duygusal anlar arasında harika bir denge unsuru görevi görüyor.

Elbette seri benim için kusursuz değil. En belirgin eleştirim, zaman zaman gereğinden fazla yavaşlayan temposu. Karakterlerin duygusal yolculuğuna tanıklık etmek keyifli olsa da bazı anlarda hikayenin akıcılığını kaybettiğini ve “hadi artık” dedirttiğini itiraf etmeliyim. Bununla birlikte, ana odak sürekli Ichikawa ve Yamada’da olduğu için, yan karakterler uzun bir süre oldukça silik kalıyor. Onların potansiyelinin daha fazla kullanılmasını isterdim, neyse ki bu durum ikinci sezona doğru biraz daha dengeleniyor.

Teknik açıdan ise seri, anlattığı hikayeyi mükemmel bir şekilde destekliyor. Shin-Ei Animation, gösterişli animasyonlardan ziyade, duyguyu yansıtan detaylara odaklanmış. Karakterlerin yüz ifadeleri, vücut dilleri, yumuşak renk paleti ve özellikle kütüphanenin o sıcak atmosferini yansıtan ışık kullanımı harika. Kensuke Ushio’nun minimalist ve piyano ağırlıklı müzikleri de sahnelere tam oturuyor ve sessiz anların duygusal yoğunluğunu artırıyor.

Sonuç olarak BokuYaba, bazı tempo sorunları ve yüzeysel kalan yan karakterleri olsa da anlattığı hikaye, muhteşem karakterleri ve duygusal dürüstlüğüyle kesinlikle izlenmesi gereken bir yapım. Romantizm türünü seven veya karakter odaklı, psikolojik derinliği olan bir hikaye arayan herkesin bir şans vermesini tavsiye ederim.

Kimler İzlemeli?

Kimler İzlememeli?

💬 Peki, siz bu inceleme ve BokuYaba hakkında ne düşünüyorsunuz? Seriyi izlediyseniz/okuduysanız, en beğendiğiniz karakterler, sahneler veya genel izlenimleriniz nelerdi? Değerli yorumlarınızı aşağıdaki bölümde bizimle paylaşmaktan çekinmeyin!

0 0 oylar
Article Rating
Abone ol.
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

Benzer İçerikler

Gece Modu Örneği - Düzeltilmiş